30 Eylül 2012 Pazar

AKP 4. Olagan Genel Kongresi

AKP'nin 4. olagan genel kongresi 30 Eylul 2012 tarihinde yapildi. Muhalif yayin kurulusu ve gazetelerinin alinmadigi kongre tabiri caizse tam bir demokrasi soleni seklinde gecti. Tayyip Erdogan 10 sene icinde ekonomimizin ne kadar devasa boyutlara geldigini, alim gucumuzun ne kadar cok arttigini, milli gelirimizin muazzam artisini, borcumuzdaki inanilmaz dususu orneklerle acikladi. Mesela ulkemizdeki buzdolabi ve camasir makinasi (sanirsin Arcelik bayi toplantisi) alim sayisi 2 katina cikmis, hastanelerdeki MR cihazi sayisi 3 katina cikmis, 15000 kilometreden fazla duble yol yapilmis, 3500 dolar olan kisi basina dusen milli gelir 10000 dolari gecmis son 10 yilda.

Ben anlamakta gucluk cekiyorum. Empati kuruyorum yine olmuyor. Arkadas 10 sene once coca cola kapaklari ve ustune para vererek aldigim cep telefonunun anteni nerdeyse simdiki telefonlarin boyutu kadardi.

Iphone 5 ve Samsung Galaksi 3'un ozelliklerini yazmaya baslasam dosediginiz duble yolu gecer.
10 sene onceki camasir makinamiz ziplaya ziplaya banyodan cikiyordu. Bugun neredeyse camasir makinasi internete girecek. 10 sene once bir insaatin, yolun yapimi yillar suruyordu.Bugun adam 6 gune otel dikiyor.



10 sene once internete boyle baglaniyorduk.



Bugun cep telefonundan tuvalette gazete okuyosun, e-mail atiyosun. Siz neyin kafasini yasiyosunuz allah askina. Adamlar 2.5 milyar dolara Mars'a robot yolluyor. Simdi Jupiter'e yollamaya calisiyor. Biz buzdolabini sayiyoruz. Munih ile bizim metro sistemimizin kiyaslamasi soyle:

Sen hala neyin duble yolundan bahsediyosun allah askina. Yil olmus 2012, millet dunyadaki isleri bitirdi uzayda yer kapmaya calisiyor bizim zihniyet hala duble yol.

Milli gelirimiz 3500 dolardan, 10000 dolar olmus. Hangi milli gelir o? TUIK 2012 verilerine gore nufusun en fakir %20'lik bolumunun gelirden aldigi payin %5.6, en zengin %20'sinin gelirden aldigi payin %46.4 oldugu bir dengede benle Rahmi Koc'un toplan gelirini ikiye bolerek buldugunuz milli gelir mi? Her firsatta aslanlarin onune attiginiz ama semirtmekten de geri durmadiginiz TUSIAD'in zenginlerinin zenginligine zenginlik katarken nufusa bolerek bende de oldugunu iddia ettiginiz 10000 dolar mi? Yani 4 kisilik her cekirdek aile senede 40000 dolar kazaniyor ole mi? Yani kaba hesapla 72000 turk lirasi. Yani anne baba calisiyor desek Turkiye'de her baba kabaca 1500 turk lirasi maas aliyor. Ee bu 700 lira asgari ucret alan 10 milyon insan, senin bakimina muhtac olan 8 milyon yesil kartli nerede? Madem bu kadar zenginiz neden her secim oncesi binlerce beyaz esya, tonlarca makarna, temel gida dagitiyorsunuz?

Ekonomimizde almis yurumus. IMF'ye borcu Nisan'a kapatip biz onlara 5 milyar dolar borc vercekmisiz.Nereden nereye gelmisiz? Turkiye'nin milli geliri 200 kusur milyardan 700 kusur milyar olmus. Ee biraz da cari aciktan dis borctan bahsedin. 2006'da %12'sini dis borcla karsiladigimiz, 2008'de % 60'ini dis borcla karsilamaya basladigimiz cari acigi konusalim.Siz iktidara geldiginizde 600 milyon dolarken, 2008'de 90 kat artarak 55 milyar dolara gelen ve 2011'de bir onceki yila gore %65 artarak 77 milyar dolar olan cari aciktan konusalim. Butun cabalariniza, ithalati kismaniza ve bu sene 13 milyar dolar dusurmenize ragmen bugun hala 60 milyar dolarin uzerinde olan cari acigi konusalim. (Turkiye'nin 1923-2002 donemi yani 80 yillik cari aciginin toplami 42.8 milyar dolar.) Gecen sene %8.5 buyumemizle boburlenirken, bu sene cari acigi kapatacagiz diye % 3.5'lara dusen buyumeyi konusalim. 2011'de 135 milyar dolar ithalat yaparken, %30 artarak 241 milyar dolara ulasan ihracati konusalim. Kendine yetebilen nadir tarim ve hayvancilik ulkelerinden biriyken, bugun bugdayindan, pamuguna, zeytininden, tutunune kadar ihracat yapmamizi konusalim. Hayvanciligi oldurup ta elin Uruguay'indan getirdigimiz anguslari konusalim.

Ozelestri yapmak da bir erdemdir. Bir turlu cozemedigimiz issizligi konusalim. Istihdam yaratmadan actigimiz onlarca universite ve diplomali issizler ordusunu konusalim. KPSS ve dengi sinavlardaki kopya skandallarini, bakan kizlarinin bir telefonla tip fakultelerine yatay gecis yapmasini, hamili yakinimdir kartlarini, 20-25 gitmesi gereken paralari konusalim.

%99 oy bile alsaniz kalan %1'i kazanmaya calisacaginizdan dem vuruyorsunuz. Heyhat muhalif goruslu gazeteler salona bile alinmiyor. Balkon konusmanizda tum toplumu kucaklayacaginizi soylemistiniz, taraf olmayan bertaraf olurlari konusalim. Hic bir vatandasa mudahele etmediginizden bahsettiniz. Kadinlarin nasil doguracagina, kac tane doguracagina dahi nasil karistiginizi konusalim.

Gazi ve sehitler size emanetmis. Askere gitmeden copten gazete toplayan, sehit dustukten sonra evine haciz giden vatandaslarimizi konusalim. Baba ocagina sehirlerarasi otobusle yollanan genclerimizi konusalim.

Ispatlayamayan serefsizdir deyip, sonra cark edip ben gorderdim dediginiz OSLO gorusmelerini, gerekirse muhattap alip, neredeyse tek basina bunalir bari evlendirip oyle eve cikaralim dediginiz Abdullah Ocalan konusundaki tutumunuzu konusalim. Vakti zamaninda kabile reisiyken, eline sehit kani bulasmis Barzani'leri kongrenize cikarip Turkiye seninle gurur duyuyor diyecek kadar zeka fukarasi secmen kitlenizin olaylari yorumlamasini konusalim.



Siz iktidara geldinizde bitme noktasinda olan, yeniden hortlattiginiz ve birkac Mehmet sehit oldu diye artik konusmak dahi istemediginiz, lanetleyerek bitirmeye calistiginiz teroru konusalim.

Biz konusuruz konusmasina da, dusunmeyen, muhakeme etmeyen, duydugunu kavrayip degerlendiremeyen, iki farkli olay arasinda baglanti kuramayan, bir kilo makarnaya tav olan, sorgulamayip sadece biat eden, Allah peygamber dedikten sonra suratina tukursen yarabbi sukur diyen insanlarla degil.




23 Eylül 2012 Pazar

Bir muhendisin gezi rehberi - Venedik

4 saat suren pek de yorucu olmayan bir yolculugun ardindan (yolun %80'inin otoban olmasindan mutevellit) Graz'dan Venedik'e ulastim.Oncelikle sunu belirtmem gerekir ki Italya'da otobanlar inanilmaz pahali.Araba kiralayacaklarin 2 kere dusunmesini tavsiye ederim.2 saatlik bir otoban yolculugu icin 15.6 euro odemek zorunda kaliyorsunuz.Bunda otobanlarin devlete degil de ozel bir sirkete ait olmasinin payi buyuk elbette.

Ben Venedik'in merkezi yerine merkeze 10km mesafede Mestre denilen bir yerde kaldim.Bundaki temel etken merkezde araba park yeri bulunan hostel bulunmamasiydi.Hotele vardigimda (hem hostel hem hoteldi) ilk is resepsiyona geldim. Resepsiyonist kiz kafa bir Bosnaliydi.Resepsiyondan anahtari alip bavullari odaya koyduktan sonra sehri kesfetmek icin tekrar lobiye indim.Ne nerde,ne yenilir,ne icilir,nereye gidilir resepsiyonist kiza sormaya basladim.Sordugum sehrin kari-kiz ortami nasil sorusuna verdigi muhendissin galiba cevabi adeta keyifli bir tatilin habercisiydi. O sirada daha sonra Silili oldugunu ogrendigim,nefes alip veren XX kromozomlu bir canliya kiyasla baya bir albenisi olan bir kiz geldi resepsiyona.Ister istemez muhabbetin icine girdi.Sehri beraber gezme teklifime verdigi evet cevabi Temel fikrasindaki lan ilk gunden de ise mi baslanir lafini hatirlatmasiyla cep telefonunda erkek arkadasinin fotografini gormemle yuzumun dusmesi asagi yukari benzer zaman dilimine denk geldi.Makedon temizlikci abladan otelin diger iki resepsiyonistinin turk oldugunu ogrenmem aksam icin umutlarimi artirdi.Isminin Maria oldugunu ogrendigim yol arkadasimla hayata, Turkiye'ye (bir onceki duraklari Kusadasi,Pamukkale,Kapadokya,Istanbul ve Efes olmasi hasebiyle), Islama,kadin-erkek iliskilerine,evlilige ve politikaya dair cok guzel muhabbetimiz (genelde soru cevap seklinde olsa da) oldu. Bu noktada su tespiti yapmakta bir beis gormuyorum.Hangi din, dil,irk,ulkeye bagli olursa olsun benzer hayat gorusune sahip,dunyaya ayni pencereden bakan,bu bardak bence de dolu diyecek homosapiensler bulabiliyor insan. Yari profesyonel fotografci olmasi, ya surda da bir fotograf ceker misin isteklerimi diretmeden kabul etmesine imkan sagladi. Bu kadar lakirdidan sonra geleyim Venedik'e.

Venedik guzel sehir.Baya baya guzel hem de.Insani kisa surede cezbeden,kendine ceken bir ruh hali var.Imkani olan herkesin hayatta bir kez gormesini mutlaka tavsiye edecegim bir yer.


Ama cok buyuk beklentilerle gelmek (bende oldugu gibi) ters tepebiliyor.Oncelikle sunu belirteyim ki ne kadar aheste aheste gezseniz de 1,5 gune hayli hayli bitirebileceginiz (sokak sokak gezecek kadar) ufak bir adalar ve kanallar sehri Venedik.Venedik guzel bir sehir dedim ama bende soyle bir ruh hali zuhur etti. Kanal,su,kopru,gondol,duvar aa ne kadar guzel,kanal,su,kopru,gondol,duvar aa guzelmis, kanal,su,kopru,gondol,duvar hmm iyiymis,kanal,su,kopru,gondol,duvar lan baska bir sey yok mu burda kisir dongusune girmem maksimum 3 saatimi aldi.Bu ruh haline girince kolay kolay cikamiyor da insan.Benim gibi kolay sıkılgan bir ruh haline sahipseniz 1 gun bile fazla gelebiliyor.Herkes bu sehri mutlaka gormeli ama ikinci bir kez gezmeye deger mi? Oznel bir yorumla hayir.

Gelelim nereye gidilir? Ne yapilir? Ne yenir? Ne icilir?
Yekten soylemek gerekirse ayrintili bir harita edinmek sart.Yoksa ya demin burdan gecmedim mi allah allah nidalarini cok tekrar edebilirsiniz.1.5 gun icin kendi yaptigim sekilde gezmeyi onerebilirim.

Tura Piazzale Roma'dan (otobus hareket merkezi) baslayin.Sonda soyleyecegimi basta soyleyim.Anca iyi bir pazarlikla kalabalik gruplarla kisi basi 30 euro seviyelerine cekebileceginiz (tur da var ama sahsi olarak tutmaniz daha iyi) uzun bir gondol turu yapmaniza bence hic gerek yok. Onun yerine haritada G yani gondol noktalari olarak gosterilen 7 farkli noktadan karsidan karsiya (tabiki yolculuk 1-2 dk suruyor) yapacaginiz ufak bir gondol turu sayesinde hem icinizde kalmamis olur hem de paraniz cebinizde kalir cunku cok turistik olmasindan dolayi pahali bir sehir ve daha bir cok seye para harcayacaksiniz. Benim alternatif onerim bizdeki vapur benzeri tabi baya bir ufagi vaporettolar. 7 euro karsiliginda tek seferlik gecerli olmak uzere 1 saat seyehat edebiliyorsunuz. Bence ilk gun Piazzale Roma'dan San Marco hattina binip programi baslatabilirsiniz. (Arada bazen 2 numarali vapurla degistirmek gerekiyor dikkat edin.Vapurdaki herkes inerse anlayin ki degistirmek lazim.) San Marco'ya vardiktan sonra bana gore Avrupa'nin en ihtisamli kiliselerinden biri olan San Marco bazilikasini gezerek turu surdurebilirsiniz.



Yogun sezonda (Mayis-Agustos) 30 dakika kadar,diger zamanlarda 5-10 dakika sira bekleyerek iceri girebilirsiniz (kiliseyi gezmek ucretsiz).Ordan cikinca C.Spadoria ve S.Saluadar'i takip edip S.Bartolameo meydanina ulasabilir ya da Salizz San Moise'den hic ayrilmadan gittigi yere kadar takip edip Cpo San Stefano meydanina oradan da Cpo Sant' Angelo meydanina ulasabilirsiniz.Ilk alternatifi tercih ettiyseniz ister Ponte di Rielta ister de G3'ten gondolla karsiya gecebilirsiniz.
2. alternatifi tercih ettiyseniz kuzey batiya dogru gidip G4'ten ya da kuzey doguyu takip edip G3'ten karsiya gecebilirsiniz.Sunu belirtmekte fayda var ister istemez zaten yolda karsiniza cikan seylere baka baka, dura dura ilerliyorsunuz bu yuzden ne yone giderseniz gidin irili ufakli sizi cezbeden seyler mutlaka olacaktir.Ponte di Rielta ya da G3'ten karsiya gectiyseniz  Ruga Vecchia San Giovanni ana salterini takip ederek Campo S. Polo meydanina ulasin.G4'u kullandiysaniz da bu sefer C.d Troghetta ve ardindan C.d Nomboli'yi kullanarak ayni meydana ulasin.Bu noktada bir parantez acayim. Su konuda hem fikir olalim. Venedik bir kanallar sehri ve yuzlerce kopru var. Bu demektir ki gittiginiz guzergahtan bagimsiz olarak sinirsiz tane fotograf cekebilecek yerle karsilasacaksiniz. O yuzden sectiginiz guzergah son tahlilde o kadar da onemli degil. Parantezi kapayim.

Ayaklarda hafif agri olustu, bel de yavastan zonkluyor.Bir bank olaydi da oturaydim dusuncesi kafada zamkli.Ama Venedik'te bos bank hatta bank bulmak Galata Koprusu'nden yunus baligi yakalama ihtimaline denk. Gelin gidelim en guzeli bir iskeleye oturup ayagimizi uzatalim.


Ya da sicak bir italyan kahvesi esliginde uc bes kelam edelim.Bu ne Evliya Celebi gibi gez gez.Campo S. Polo meydaninda bu ihtiyacinizi kolaylikla giderebilirsiniz. Kahveler icildi ee  ama oturmaya mi geldik. Bu noktada onerebilecegim 3 alternatif var. Ilki C. Bernardo'yu takip edip Campo S. Giacomo DELL'ORIO' ya ulasmak. Kesmediyse G1'den kuzeydeki ana karaya gecip o bolumu gezebilirsiniz.Ama benim onerim o kismi 2. gune birakmak. Ikinci alternatif C. Bernardo'dan saga C.D.Cristo C. Lunga'ya donup daha sonra ara sokaklarda kaybolmak. Biraz cilginca gelebilir ama biz turkuz ve plan,program,duzen bir yere kadar. Cok fazla monotonluga gelemeyiz biz.

Karnim mi guruldadi la. Sabahtan beri yuruyoruz mide mi dayanir; kan sekerim dustu yemin ederim.Olasilik A, bir dilim pizza almak,olasilik B (bir seker ve tatli bagimlisi olarak oyumu buna kullanacagim) dunyanin en iyi dondurmalarinin yapildigi ulkeden dondurma almak. Cok ara sokaklarda olmadigi surece kalite olarak benzerler ve tadi muthis.

Iyi yedik ha.Eritmek lazim bunu.Bir yeri iki kere gormekten zarar gelmez.Soyle yolu da uzatalim ki iyice yurumus olalim.Yapmamiz gereken bulundugumuz noktadan bir sekilde Canal Grande'ye ulasip gerekirse labirent takip eder gibi surekli size en yakin duvardan donmek. Bu sayede P.TE Scalzi koprusune ulasabileceginizi umut ediyorum.Iyi alistiniz valla gondolla karsiya gecmeye. Bu defa kopruden gecilecek o kadar. Dilerseniz Fond. Croce'yi takip edip P.TE Calatrava koprusunden de gecis yapabilirsiniz.Simdi diyeceksiniz ki yarinki rotamiza neden geldik tek amacimiz kalori yakmak mi? Cevabim hem evet hem de hayir.Evet,cunku bu yol karnimizi daha da aciktiracak.Hayir,cunku artik aksam oldu ve artik biseler yeme zamani. Bu bahsettigim kuzey adasinin en onemli ozelligi pek cok restoranin burada olmasi. Bir seyler yemeden once Stazione S. Lucia tren istasyonundan aksam ya da bir sonraki gun icin alternatif organizasyonlara bilet alabilirsiniz.2 gunden fazla kalma niyetindeyseniz basta Murano (cam isciliginde oldukca ileri bir yer, camlarin nasil islendigini gorebilirsiniz) olmak uzere adalar turu yapabilirsiniz.

Elbette ziyaret eden kisinin ogrenci mi yoksa calisan mi oldugu, balayina gelen biri mi oldugu, maas skalasi yemek yenilecek yer tercihinin belirlenmesinde en onemli faktorlerin basinda geliyor. Benim gibi sirf ucuz olsun diye Mc. Donalds'ta yemeye calismayan ama bir yemege de 30-40 euro harcamaktan pek hazzetmeyen biriyseniz Osteria ve Trattorialari tavsiye ederim.Bu isme sahip mekanlarda yemekler daha butce dostu. Gelelim yemek onerilerine.

Italya'ya gelmisken pizza ya da makarna yememek olmaz.Turistik bir bolge oldugu icin Fond. D. Scalzi'yi takip ederken karsiniza cikan herhangi bir restoran asagi yukari benzer kaliteyi sunuyor.Daha kallavi yerler arayanlara Piazza San Marco meydaninin sahil seridindeki restoranlari ya da Pondementa S. Lucia ve takribi bolgenin kanala kiyisi olan restoranlarini onerebilirim. Eger deniz urunlerini seviyorsaniz deniz mahsullu makarna ya da pizza tercih edebilirsiniz. Domuz bana koymaz hafiz diyenlerdenseniz lasagne deneyebilirsiniz (genelde dana+domuz karisik kiymadan yapiliyor). Yine karisik kizarmis balik tabagi yaninda guzel bir kirmizi sarapla iyi bir alternatif. Tavuk ve mantarli ya da direk misir,zeytin ve ançuezli (bir balik turu) pizzayi da onerebilirim. Alkol aliyorsaniz sarap icmenizi oneririm. Venedik saraplari kalburustu sayilir. Ya da yine Italya'da sikca karsilasilan Aperol Spritz'i (sarap maden suyu karisimi bir icki) deneyebilirsiniz.Italya'ya mahsus bir diger icki Prosecco bir diger alternatif. Alkol almiyorsaniz kola zero neyinize yetmiyor.

Evet yemekler yenildi, guzel guzel muhabbetler edildi ve gunun kritigi yapildi.Tavuk gibi erkenden yatmayacaksiniz insallah. Ben de oyle dusunmustum. Yemek yedigimiz ana halter olan Rio Terra Forsetti'yi takip edip Rio Terra Moddalena'ya sapip ardindan C.Zankoni'den donup S. Marziale meydanina ulasabilirsiniz. Burada bulunan Paradiso Perduto adli bari bizim Bosnali resepsiyonist cok methetti. Gidip gormedim o yuzden fikir beyan etmem dogru olmaz ama onun gorusunu paylasmis olayim. Venedik genelde ciftlerin gittigi (sevgili,nisanli,evli) bir yer. O yuzden gece hayatindan cok seyler bekleyerek gitmeyin.Cok tirt bir disko disinda disko bile yok. 

Sil o gozyasini ey okuyucu umut yasamdan once bitmez. Yalniz ufak bir nokta var. Araba bu asamada cok elzem. Cunku Venedik'te bulunmayan en kral havuzlu eller havaya ortamlari, beach kulupleri,onunde Lamborghini Gallardo parketmis mekanlari Venedik'e 35-40km mesafede bulunan Treviso, Jesolo'da fazlasiyla bulmak mumkun. Bu noktada aracinizin olmasi sart yoksa taksi cok canlar yakar. Ister kirala, ister arabasi olan birini kafala ama benim muhendis oldugunu farz ettigim guzel kardesim o arabayi bul. Yoksa boyle mekanlari kacirmana gonlum el vermez.

Sevgilinle mi geldin? Otur oturdugun yerde yarin gun uzun olcak. Araba bulacak sansli azinlik kardeslerim icin ve bulmaya calisan simdi sag elinin tersiyle agzini silen yoldaslarim icin su kadarini soyleyim curet kelimesinin yeniden yazilacagi,10 numara muzikleri olan,kizlarin teklif ettigi (pardon o ODTU'deydi), guzel vakit gecirebileceginiz yerler buralar.



Benim boyle mekanlardan nasil mi haberim oldu? Tabi ki aksami senlendirecek dedigim turk resepsiyonist kardesim Semsettin ve silah arkadaslari sayesinde. Kuba'da kaldigim sure boyunce arabayi ucretsiz parketmekten, gidilecek yerlere kadar cok yardimci oldu sagolsun.

Gece bitti. Kalktin guzelce kahvaltini yaptin (iyi ye bugun sıkı yürüyeceksin). Bugun ne yapacagini dusunuyosun.Uzulerek soylemem gerekirse ikinci gunun programi icin pek alternatif yok. Ben daha iyisini yapana kadar en iyisi bu (diyemedim ya la). Yine tura Piazzale Roma'dan baslayalim. Ardindan dun aksam yemek yedigimiz guzergahi gezelim. Bugun kaybolma riskiniz daha az cunku hem sehre artik daha cok alistiniz hem de bugun ekseriyetle ana hatlardan yuruyecez. Fond de Scalzi'den Rio Terra Maddelena ve daha sonra Strada Nova boyunca Campo Giovanni Paola'ya ulastiniz.Barbara de le Lole'yi devam edip C.Zen'den Campo della Confraternita meydanina kadar geldiniz.Artik avare avare,dura dura,etrafa baka baka gezdigimizi hatirlatmaya gerek yok sanirim. Daha sonra guney doguya yonelip Arsenale'ye geldiniz.Burasi hakikaten guzel bir yer.Topcularinin eskiden konuslandirildigi askeriyeye ait bir bolge.Saga asagi devam edip Riva San Biagio'ya vardiniz.Sahili devam edip dun gezimize basladigimiz Piazza San Marco'ya ulastiniz. Hatirlarsaniz onceki gun San Marco'nun kuzeyini gezmistik bugunse guneyini gezicez.Bunun icin oncelikle gondolla (G7) ile karsiya gecmemiz gerekiyor. Burada guneyi basta Academica olmak uzere gonlumuzce gezdikten sonra S.Margerita meydanina ulasiyoruz.

Bazilarinizin aklina hic mi bir binanin icine girmeyecez.Yok mu guzel bir muze sorusu gelebilir.Eger benim gibi asiri sanatsal resimlerden pek hazetmiyorsaniz, Picasso calismasina 2 saat bakip hmm degisik bir surrealist calisma demiyorsaniz cok fazla muzenin ilginizi cekecegini dusunmuyorum. Lakin daha once gezmemislerin ve ozellikle en son dun diskoda biraktigim muhendislerin S.Margherita meydaninda bulunan Leonardo Da Vinci muzesini gezmesini siddetle oneririm.

Yeri gelmisken soyleyim bulus,icat isleri biz turklere gore degil.Egreti duruyor. Tayt giymis erkek gibi oluyor,yanini yoresini duzeltmek gerekiyor. Yoksa tarihin en onemli muhendislerinden, zamaninda helikopteri bile dusunmus olan Da Vinci muzesini gezip adam da her boku dusunmus tahlilini yapan turk kizinin cikarimi havada kalir.

Yine beyne kan gitmemeye basladi.Biseler mi icsek? Sunu acik yureklilikle soyleyim ki cok merkezi yerlerden (misal San Marco meydani) 8-10 euroya iceceginiz bir kahve yerine daha tenha,kohne bir yerde iceceginiz bir kahve hem daha ucuze (1.5-2 euro civari) hem de daha leziz.Benim gibi tatlikolikler icin degisik bir findikli kahve turu olan Nocciolato'yu siddetle oneririm.Artik sehri avucunuzun ici biliyorsunuz aksam yemeginizi de bir zahmet kendiniz halledin.

Benim acimdan son derece keyifli bir tatildi Venedik.Annem kucukken buldugum ufak seyleri agzima attigimi soylerdi.Nerde cins,ariza tip varsa miknatis gibi cekmemi hep buna yordum.Mizahi yonden tatmin edici olsa da genelde yoruyor insani.Yazimi bitirmeden birkac kisiye selam etmek isterim.Bir fotograf ceker misiniz soruma sac sakal karismis halimi gorunce yok almiyorum fotograf makinasi diyen amcaya ve otobuste elini gobegine vurup cop cop ses cikaran,kart okuma cihazinin tuslarina cocuk gibi basan,acil durum butonuna basayazan,10 dakika tek kelime cevap vermememe ragmen italyanca bana derdini anlatan,inerken de el sallayan Prison Break'teki John Abruzzi tipli 50'li yaslarindaki dayiya selam olsun.Kalin saglicakla.Eyvallah.

3 Eylül 2012 Pazartesi

Turkcell Super Lig 2012-2013 sezonu 3. Hafta Panoramasi

Bu sene ilk uc hafta itibariyle en dikkat ceken ozellik bir cok takimin namaglup unvanina sahip olmasi.Ligimizde mucadele eden 7 takim Galatasaray, Besiktas, Fenerbahce, Genclerbirligi, Orduspor, Sivasspor, Akhisar Belediyespor henuz maglubiyetle tanismadi. Bu hafta Gaziantepspor ve Galatasaray haric evinde oynayan hic bir takim galibiyete ulasamadi. Deplasmanda mucadele eden 4 takim da (Besiktas, Kasimpasa, MP Antalyaspor ve Eskisehirspor) uc puani hanelerine yazdirmayi bildi. Haftanin bir diger dikkat ceken ozelligi de Cuma gunu 2 karsilasma olmasiydi.Benim hatirladigim daha once boyle bir hafta yok. 3. haftada futbolseverler 21 gol izleme sansi buldu. Karsilasmalarda genelde seyir zevki yuksekti ozellikle Galatasaray-Bursaspor macinin ikinci yarisi tam bir gol duellosu seklinde gecti. Genel anlamda yeni transferlerin de takimlarina biraz daha motive oldugunu gorduk. Kasimpasa'da Kalu Uche, Gaziantep'te Ibricic, Besiktas'ta Ugur Boral ve Antalyaspor'da Isaac Promise yeni takimlarinda ilk gollerini atmayi basardilar. Gelelim oynanan karsilasmalara:

Genclerbirligi 1-1 Orduspor

Ilk iki mac sonunda 4 puanla 2. sirada bulunan Genclerbirligi ile ayni puanla 4. sirada bulunan Orduspor'u karsi karsiya getiren macta macin hakki beraberlikti. Ilk yari ustun oynayan takim deplasman ekibi Orduspordu. Ozellikle David Barral'in savunma arkasina yaptigi kosularla pozisyon uretti mor beyazli ekip.Zaten gol de boyle bir pozisyon sonucunda David Barral'in cevirdigi topta Genclerbirligili oyuncunun topu kendi kalesine gondermesi sonucunda geldi. Ikinci yarida karsilasmanin seyri degisti.Ev sahibi ekip taraftarinin da destegiyle etkisini artirdi ve daha fazla posizyon bulmaya basladi. Bunlardan birinde ceza sahasinin disina uzaklastirilan topta Hursut Meric cok guzel bir vurusla beraberligi getirdi. Bu dakikadan sonra yapilan karsilikla ataklar sonucu degistirmedi. One cikan isimler:

David Barral: 2 haftadir takimda en goze carpan oyuncu.Ilk golde topu ceviren isimdi.Karsilasmanin sonlarina dogru kose vurusu sonrasi yaptigi kafa vurusu az farkla auta gitmese takimina galibiyeti de getirebilirdi.Onemli bir transfer oldugunu her hafta daha cok gosteriyor. Bence Stancu ile cift forvet oynatilsa cok daha etkili olur.

Hursut Meric: Belki cok yetenekli degil, belki cok hizli degil, belki teknik degil ama Hursut Meric de bu ozelliklerin hepsinden biraz var. En onemlisi isini layigiyla yapan tam bir profesyonel. Kafasi hep futbolda. Bunu buyuk olcude altyapisini yurtdisinda (Hollanda) almasina borclu. Taraftarlarca da cok sevilen biri isim. 2009-10 ve 2010-11 sezonlarında taraftarlar tarafından "yılın futbolcusu" ödülüne layık görülmesi bunun en guzel ispati. Orduspor macinda da guzel bir gole imza atti. Ayrica savunmadan onemli toplar cikardi.

Mersin IY 1-3 Eskisehirspor


Haftaya 2 puanla 13. sirada baslayan Mersin IY ile surpriz bir sekilde puansiz 16. sirada bulunan Eskisehirspor'un mucadelesinde puana daha cok ihtiyaci olan Eskisehirspor maca hizli basladi.Daha karsilasmanin ilk dakikasinda Tello'nun guzel pasinda Kamara ile golu buldu. Ardindan 23.dakikada Mehmet Guven'in pasiyla kaleciyle karsi karsiya kalan Erkan Zengin kaleciden donen vurusunda mesin yuvarlagi aglara gondermeyi basardi. Mersin IY'nun bu oyun tarzina devam ettigi surece ligde kalmalari gercekten zor. Culio'nun ayagina bakan bir oyun yapilari var.Olur da Culio uzaktan sut ceker ya da etkili serbest vurus kullanirsa pozisyon yaratiyorlar onun disinda maclarda pek bir varyasyon gosteremiyor koklu ekip. Buna derhal care bulmasi gerekiyor teknik direktor Nurullah Saglam'in.Lige verilecek milli mac arasini iyi degerlendirmeleri gerekiyor aksi halde isler kendileri icin hic iyi gitmiyor benim kanaatimce. Yine benzer bir sekilde kalecinin buyuk hatasinda Culio'nun uzaktan sutunda golu buldu ev sahibi ekip.Macin skorunu belirleyen gol 91. dakikada yine Tello'nun pasinda takimi adina 2. golunu atan Kamara'dan geldi. Macta dikkat ceken isimler:

Rodrigo Tello: Gercekten cok iyi bir mac cikardi Silili futbolcu.Hem yaptigi 2 akil dolu asistle hem de savunma arkasinda attigi ve arkadaslarini gol pozisyonuna sokan paslariyla one cikti. Takimi icin ne kadar elzem bir oyuncu oldugunu bir kez daha gosterdi.
Diomansy Kamara: Gecen hafta gosterdigi dusuk formu sonrasinda elestirmistim.Bu hafta blogumu takip ettigini gosterdi:) Etkili oyununu 2 de golle susledi. Takiminin gol yollarinda en onemli ayagi.O kotu oynadiginda Eskisehirspor gol bulmakta son derece zorlaniyor bunu puan alamadiklari ilk 2 haftada gorduk.

Ibrahim Sehic:Bosna-Hersekli 23 yasindaki genc kaleci yedigi 3 gole ragmen onemli kurtarislar yapti. Bence yedigi gollerde hatasi yoktu.Iyi bir mac cikardi.

Istanbul BB 0-1 MP Antalyaspor

4 puanla 7. sirada bulunan Istanbul BB ile 3 puanla 9. sirada bulunan Antalyaspor'u karsi karsiya getiren mucadelede gulen taraf konuk ekip oldu. Olimpiyat stadinda olan maclar ziyadesiyle keyifsiz geciyor. Israrla neden bu stadta mac oynatiliyor anlamak pek mumkun degil. Yine boyle bir karsilasma oldu.Konuk ekibte son haftalarin formda ismi Emrah Bassan'in pasinda Isaac Promise'nin attigi gol karsilasmadaki tek gol oldu. Ev sahibi ekipte Webo'nun bir topu direkten dondu. Denk guclerin mucadelesi seklinde gecen macta Belediye ozellikle macin ikinci yarisinda topla daha fazla oynayan tarafti fakat arzuladigi golu bir turlu bulamadi ve haftayi puansiz kapatti. Macta dikkat ceken isimler:

Emrah Bassan: Yaptigi asistle takiminin galibiyetinde pay sahibi oldu.Ayagina gelen toplari olumlu kullandi.Formunu koruyor.
Isaac Promise: Yeni takiminda golle tanisti. Azimli ve istekli bir mac cikardi.Savunma arkasina etkili kosular yapti.Bu formunu korursa takimina onemli katki yapacaktir.

Gokhan Suzen: Takiminda ayakta kalan isimlerin basindaydi.Serbest vurustan cektigi sut az daha saga gitse belkide ayin golu olacakti.Webo'ya yaptigi ortada Webo'nun vurusunda top direkten geri dondu.Takimi adina etkili bir oyun ortaya koydu.

Kayserispor 1-1 Akhisar Belediyespor

Puansiz bir sekilde son sirada bulunan Kayserispor ile ligimize bu sene katilan ve 4 puanla 8. sirada bulunan namaglup Akhisar Belediyespor'u karsi karsiya getiren mucadelede ev sahibi Kayserispor macin basindan sonuna kadar ustun olan tarafti. Bulduklari neredeyse 10'a yakin pozisyon ve cektikleri tonla suttan bir turlu gol cikaramayan Sota'nin talebeleri macin son dakikasinda yaptiklari acemilik sonucunda rakip takimin Sertan'in ayagindan attigi penalti golune engel olamadi. Halbuki ayni Sertan kendi kalesine attigi golle Kayserispor'u 1-0 one gecirmisti. Futbol melekleri haftalardir Akhisar'in yaninda. Ilk hafta Eskisehirspor karsisinda son dakikada attigi golle 3 puani alan Manisa ekibi bu hafta da beraberligi son dakikada kurtardi. Akhisar rakibe verdigi bircok pozisyonun yani sira kendi de gol yollarinda pozisyona girmekte zorlanan bir goruntu cizdi. Umarim isler istedikleri gibi gider lakin cekirge cok fazla sicramaz. Macta dikkat ceken isimler:

Oguz Daglaroglu: Akhisar'in super lig tecrubesi de bulunan tecrubeli kalecisi artik futbolunun olgunluk cagini yasiyor ve bunu da futboluna yansitmis bir goruntu ortaya seriyor. Bu hafta da kusursuza yakin bir performans ortaya koydu ve takiminin namaglup yarisa devam etmesindeki en buyuk pay sahibi oldu.

Omer Bayram (Kayserispor):Hollanda'da yetisen 21 yasindaki genc sol acik zamanda forvette de gorev yapabiliyor.Uzaktan sutlarda etkili oldugunu bu mac gosterdi.Fuleli bir oyuncu.Daha fazla sans taninirsa iyi yerlere gelecektir.

K.Karabukspor 0-3 Besiktas

Maca cikarken Besiktas 2 haftada aldigi 2 beraberlikle 12., Karabukspor ise aldigi 1 beraberlikle 14. siradaydi. Maca Besiktas adeta golle basladi.Batuhan'in atak yaptigi topta olusan karambolde Manuel Fernandes topu aglara gonderdiginde dakikalar henuz 5'i gosteriyordu. Ardindan macin kirilma aninda Lua Lua'nin cevirdigi topta Shelton zor olani yapti ve 18'den topu disari gonderdi. Bundan sonra mac adeta tek tarafli oynandi. Once 30. dakikada Ugur Boral'in kendi surukledigi atakta sag ayagiyla attigi golle farki ikiye cikaran siyah beyazli ekip bundan yaklasik 4 dakika sonra 34. dakikada Portekizli maestrosu Fernandesle farki uce cikardi. Karabuk macta cok fazla pozisyon verdi. Mac cok daha farkli sonuclanabilirdi. Boyle oynamaya devam ettikleri surece bence Mersin IY ile birlikte kume dusmenin en ciddi adayi durumundalar. Lige verilen arayi iyi degerlendirmeleri lazim.Hucum anlaminda Lua Lua, Shelton, Cernat ve Mehmet Yildiz 4'lusu lig icin yeterli kalitede fakat ortasahada topu hucuma tasimada ciddi zaaflari var ve ayrica cok kirilgan bir orta sahaya sahipler. Mucadele gucu yuksek TSL'de bu sartlarda basarili olmalari cok zor. Besiktas'a gelecek olursak yine cok mucadele ettiler. Necip ve Veli bu kadar ust duzey mucadele edip oyunu gorece iki yonlu oynamayi basarinca Fernandes hucuma daha fazla destek verebiliyor ve skora bu hafta oldugu gibi dogrudan katki saglayabiliyor. Besiktas'in kendisini Galatasaray'in 4 sene ustuste sampiyon oldugu zamanlarda Hagi'yi kullandigi gibi kullanmasi gerekiyor.Ondan savunma olarak cok fazla seyler beklememesi lazim.Arkasinda kosan,isiran genclerle kurulu bu ortasahada ilerleyen haftalarda daha iyi bir Fernandes gorecegimize olan inancim tam.Macta dikkat ceken isimler:

Manuel Fernandes: Yonetimin verdigi son yemekte soyle konustu: "Parami zamaninda yatirin ben cikar topumu oynarim." Degisik bir isim oldugu soyleniyor. Aybaba'dan randevu alip sonra katilmadigi, bazen bir ay telefonuna ulasilamadigi, o istemedikten sonra kimsenin onunla gorusemedigi, Umraniye disinda takim arkadaslariyla pek paylasimi olmadigindan bahsediliyor. Bunlarin hic biri bu performansta oynadigi surece dillendirilmeyecek seyler ama uzerinde yasadigimiz ulkede alinacak her hangi bir basarisiz sonucta ve olasi kotu oyununda temcit pilavi gibi onumuze getirileceginden ve Turkiye'de ne kadar mutsuz oldugundan dem vurulacagindan hic birimizin suphesi olmasin. Takimin kaptan-i deryasi, maestrosu ve hucum yukunu 3 haftadir dogrudan ya da dolayli olarak tasiyan isim. 3 hafta sonunda 2 gol 2 asiste ulasti bile. Mevcut formu parmak isirtiyor. Uzun bir aradan sonra milli takima cagrilmasi kendisini ayrica kamcilamis.

Batuhan Karadeniz: Son derece istekli gozuktu. Fernandes'e yaptigi asistle goz doldurdu. Futbolculugundan ve yeteneklerinden kimsenin suphesi yok fakat bu ikinci ve son sansinda Galatasaray macinin son dakikalarinda yaptigi gibi sam seytani pozlarina girmemesi cikip topunu oynamasi lazim. Zira diger renkli takimlarin aksine bu taraftar mucadeleye ve istekli oyuna haddinden fazla onem veriyor.

Lomana Lua Lua: Futbolu yakindan takip edenler Kongolu golcunun Newcastle United kariyerini ve o meshur taklalarini cok iyi hatirlayacaktir.

 
Artik eskisi kadar genc olmasa da (32 yasinda) tecrubesiyle Karadeniz ekibine cok sey katacagi ortada. Eger Shelton zor olani yapmasaydi etkili oyununu bir asistle susleyebilirdi .

Sivasspor 0-0 Fenerbahce

Haftaicinde Spartak Moskova ile evinde 2-1'in rovansinda 1-1 berabere kalip sampiyonlar ligine katilma sansini tepen ve haftaya 4 puanla lider giren Fenerbahce ile ayni puana sahip 6. siradaki Sivasspor'un mucadelesinde taraflar yenisemedi. Fenerbahce ilk yarida ozellikle Hasan Ali Kaldirim'in kanadindan etkili ataklar gelistirdi.Ayrica Moussa Sow'a attilan uzun toplarla gol bulmaya calisti. Bunun yaninda Sivasspor Emeramo'ya atilan uzun toplar ve uzaktan sutlarla gol aradi. Genelde dengeli bir oyun vardi. Mehmet Topal haftaicindeki Spartak Moskova macindan sonra bu macta da direkleri dovmeye devam etti. Buna karsilik Erman Kilic'in guzel sutuna kaleci Mert Gunok ayni guzellikte karsilik verdi. Alex mucadelede oldukca etkisiz kaldi. Alex'in Fenerbahce'nin mucadele gucu ve hizini yavaslattigi yadsinamaz bir gercek buna ilaveten bu macta oldugu gibi birde etkisiz olunca Aykut Kocaman fanlarina iste gorduk Alex'inizi deme firsati doguyor.Brezilyali yildiz her ne kadar bu asamadan sonra biraz zor olsa da bir an once kafa olarak kendini futbola vermeli. Karsilasmada Fenerbahce'nin namaglup unvani devam etse de oyun olarak gelecege dair pek umut vermedi. Sari lacivertli ekip ozellikle orta alanda cift defansif ortasaha oynatmasindan dolayi cok elestiriliyor. (Mehmet Topal-Selcuk Sahin) Yeni transfer Raul Meireles'in gelmesiyle belki kendilerine gerekli olan oyunu cift yonlu oynayabilen profilde bir oyuncuya kavusmus oldular lakin akillarda kalan soru bu transferin neden sampiyonlar ligi onelemesinden once yapilmadigi olacak. Dikkat ceken isimler:

Hasan Ali Kaldirim: Bu takimda kendisinden once ayni mevkide Roberto Carlos, Andre Santos, Reto Ziegler gibi isimler oynadi. Dolayisiyla kendisinden beklentiler yuksek. Bu macta ilk defa hucum anlaminda beklentileri karsilar bir oyun ortaya koydu.Etkili ortalar acti. Boyle devam edip oyununun ustune koymasi lazim zira Fenerbahce ciddi maddi kulfet odeyip milli beki transfer etti.

Michael Eneramo:Bu macta belki gol atamadi ama hucumda yine etkili gozuktu. Rakip savunmayi cok yipratti, arkadaslarina alan yaratti. Gecen haftalarda oldugu gibi yine ust duzey bir performans ortaya koydu.

Elazigspor 0-3 Kasimpasa

Her ne kadar kadro kalitesi olarak haftaya 3 puanla 10. sirada baslayan Kasimpasa 1 paunla 15 sirada baslayan Elazigspor'dan ustun olsa da kimse seyircisi onunde bordo beyazli ekibin bu denli daginik oynayacagini beklemiyordu.Demek ki sadece 3 buyuklere karsi konsantre olabilme gafletine cok erken gark olmuslar.2 haftadir oyunlarinda cok ciddi dusus soz konusu. Kasimpasa neredeyse gule oynaya 3 puana 3 golle ulasti. Hucumda Porto'dan kiralanan yeni transfer (sag acik) Djalma ile Kalu Uche adeta el ele verip Istanbul ekibini galibiyete tasidilar. One cikan isimler:

Djalma Campos: Ilk golde yaptigi asist, ikinci golde yaptirdigi penalti ve son golde Kalu'nun tamamladigi direkten donen sutu cekmesiyle Angolali yeni transfer yeni ekibine son derece entegre olmus gozuktu.Sag kanatta cok iyi isler yapti. Takimina katki anlaminda cok seyler katacagini daha ilk haftalarda gosterdi.
Kalu Uche: Nijeryali golcu yaptigi hat-trickle takimini galibiyete tasidi.Ozellikle ilk golde yaptigi kafa vurusu usta isiydi. Ligimize bu sene katilan hatiri sayilir miktarda iyi oyuncudan biri olan Kalu ligin marka degerini artiracaktir.

Herve Tum: O da olmasa neredeyse Elazigspor hucum gelistiremeyecek. Belki gol atmadi ama takiminin buldugu nadir butun pozisyonlarin icinde vardi.Hirsi ve mucadelesiyle alkisi haketti.

Galatasaray 3-2 Bursaspor

Haftaya  4 puanla 5. sirada giren Galatasarayla 3 puanla 11. sirada giren Bursaspor'un mucadelesi tam bir gol duellosu seklinde gecti. Bursaspor kelimenin tam anlamiyla nasil gol yenir dersi verdi. Yedigi 3 golde de oyle bariz savunma hatalari yaptilar ki yenilgi kacinilmaz oldu. Hafta arasinda 3-1'in rovansinda Hollanda deplasmaninda Twente'den 2 dakikada yedigi 2 golle macin uzatmalara gitmesinin tesadufi olmadigini da bir acidan ispatladilar. Ertugrul Saglam'in yillardir suren bir 10 numara ve golcu arayisinin yaninda neden 2 senedir dogru duzgun bir stoper transfer etmeye calismadigini, yoksa o bolgede eksiklerinin olmadigini mi dusundugunu bilmiyorum.Ama mevcut durumda oldugu gibi o bolgedeki her hangi bir sakatlikta her ne kadar bu macta iyi bir oyun sergilese de 35 yasindaki Omer Erdogan ne kadar yaralara merhem olucak bekleyip gorucez. Gelelim maca;Umut Bulut gollerine devam ediyor.Her ne kadar kariyerinin belki de en kolay gollerinden birini atsa da istikrarli oyununu surdurmesi onemli.Mac ilk yarida ve ikinci yarinin 55-80 arasi yogun bir sekilde Galatasaray geri kalan zamanlarda ve ozellikle macin son 10 dakikasinda Bursaspor agirlikli gecti. Bir ara mac masa tenisi macina dondu.Seyir zevki son derece yuksek,izleyenlere zevk veren bir karsilasma oldu.Futbolun hatalar oyunu oldugu gercegini bir kez daha yuzumuze vurdu. Macta dikkat ceken isimler:

Nordin Amrabat: Yeteneginden kimsenin suphesi yok. Bu macta oldugu gibi de hirsli ve azimli oynarsa onu durdurmak gercekten imkansizlasiyor.1-1'den sonra oyuna girdikten sonra oyunun seyrini tamamiyle degistirdi. Takiminin buldugu 2. golde baskiyi yapan isimdi.Son golde de baski sonucu kazandigi topta asistini yapti.Ridvan Dilmen'in gecen hafta bahsettigi uzere buyuk takimlar futbolculara ayak uydurmaz, futbolcularin onlara ayak uydurmasi gerekir. Kayseri'deki oyun mentalitesinden siyrilirsa sari kirmizili ekibe cok faydali olacaktir.
Dany: Defansta kusursuz bir mac oynadi. Gaziantepteyken en fazla elestirilen yonu olan topla cok oynama isteginden de bir nebze olsun kurtulmus gozuktu.Son derece kritik mudaheleler yapti.Takiminin bence gorunmez kahramani oldu.Topu oyuna sokmadaki bilindik basarisini yineledi. Boyle oynamaya devam ederse bence Galatasaray'in en az 5 yil daha onun yerine defans aramasina gerek yok.

Pablo Batalla: Macta 2 asist yapan Arjantinli yildiz takiminin hucuma cikmasinda da her zamanki gibi onemli roller ustlendi. Elinden geleni fazlasiyla yapti.Takimi icin ne kadar onemli bir oyuncu oldugunu bir kez daha ortaya koydu.
Omer Erdogan: 35 yasindaki tecrubeli defans oyuncusu Serdar Aziz'in yoklugunda iyi bir mac cikardi. Kritik mudahalelerde bulunan 1.91'lik defans oyuncusu ayrica takimi adina bir de gol kaydetti.Futbolunun son baharinda unutulmayacak performanslarindan birini daha ortaya koydu.

Gaziantepspor 1-0 Trabzonspor

Haftaya puansiz 17. sirada giren Guneydogu Anadolu temsilcisiyle 4 puanla 3. sirada giren Trabzonspor'un macinda kazanan ev sahibi ekip oldu.Duran toplar disinda pek fazla gol pozisyonunun olmadigi mucadelede ev sahibi ekip macin tek golunu Serdar Ozbayraktar'in Mustafa Yumlu tarafindan dusulmesi sonucunda kazanilan penaltidan kaydetti.Ikinci yarida ozellikle yeni transfer Marco Janko'nun da oyuna girmesiyle oyunu uzun toplara ve kanat ortalarina donusturen Trabzon genel anlamda etkisiz bir goruntu sergiledi. Macin hakki beraberlikti. Neticede puansiz Gaziantepspor icin vasat bir oyunla 3 puan almak da onemliydi. Macta cok fazla dikkat ceken isim olmadi. Trabzon cephesinde Soner Aydogdu ozellikle duran toplarda etkili oldu. Bunun yani sira Bamba buldugu birkac duran top firsatini degerlendiremedi.Gaziantepspor'da ise Cenk Tosun gecen haftalara gore biraz daha kipirdanir bir goruntu sergiledi, daha istekliydi.

Maclardan sonra bugun Besiktas Istanbul BB'den Gokhan Suzen'i, Trabzonspor Benfica'dan Emerson'u, Fenerbahce Chelsea'den Raul Meireles'i, Galatasaray Lyon'dan Cris'i ve Bursaspor da Tuncay Sanli'yi transfer etti.

Bu haftalik da bu kadar. Seyahet nedeniyle verecegim 2 haftalik aradan sonra gorusmek dilegiyle.Esen kalin.Eyvallah.