Beril Köseoglu tarafindan diken.com.tr icin kaleme alinmistir. Link
Radikal İslamcı Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) üç haftadır süren kuşatması nedeniyle, dünyanın gözü Suriye-Türkiye sınırındaki Kürt kenti Kobani’de.
Peki Kobani neden bu kadar önemli, IŞİD’in koalisyon saldırılarına rağmen kentte ‘ısrar etmesi’nin, Kürtlerin direnişinin ve Türkiye’nin yardım çağrıları karşısındaki suskunluğunun sebebi ne? 9 Soruda…
1- Kobani Kürtler için neden önemli?
Kobani, Suriyeli Kürtlerin Beşar Esad yönetiminin 2012’de askerlerini çekmesinden sonra özerklik ilan ettiği Rojava bölgesindeki üç kantondan biri. 2012’den bu yana PKK’nın Suriye kolu olarak bilinen Demokratik Birlik Partisi (PYD) tarafından yönetiliyor. PYD, 2014 başında da özerklik ilan etti.
Kürtler Rojava’yı ve burada uyguladıkları yönetim biçimini, Beşar Esad sonrası Suriye’de talep ettikleri özerkliğin temeli olarak görüyor. Kobani ise diğer kantonlar olan doğudaki Cizire ve batıdaki Afrin’in tam ortasında bulunuyor; dolayısıyla stratejik ve psikolojik önemi yüksek. Kobani’nin düşmesi, diğer iki kanton arasındaki bağın kopması anlamına geliyor.
2- Kobani’yle ilgili isim karmaşasının sebebi ne?
Arap, Türkmen ve Ermenilerin de yaşadığı Kobani’de, nüfusun büyük çoğunluğu Kürtlerden oluşuyor. Kürtlerin yüzyıllardır Kobani olarak andığı bölge, iç savaştan önce Kürtlere vatandaşlık hakkı tanımayan Suriye yönetimi tarafından Ayn al-Arab (Arap Pınarı) olarak adlandırılmıştı. İronik biçimde, Türkiye’de de özellikle iktidara yakın medya kenti bu isimle anmayı tercih ediyor.
IŞİD ise kenti ele geçirmesi halinde ismini ‘Ayn el İslam’ (İslam Pınarı) olarak değiştireceğini duyurdu.
3- Çatışmalar niçin şiddetlendi, IŞİD niye ısrarcı?
Çatışmalar, IŞİD’in ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon tarafından önce Irak’ta, ardından da Suriye’de bir yılı aşkın süredir kontrol ettiği Rakka’da vurulmasından sonra şiddetlendi. Uzmanlar, bu saldırıların ardından örgütün militanlarını Rakka’dan batıdaki Kobani’ye kaydırdığını belirtiyor.
IŞİD’in Kürtlere saldırmasının en önemli nedeniyse, Rojova’daki özerk yönetimi ‘içten çökertmek‘. Zira Kobani, Rojava’yı oluşturan kantonların en ortada yer alanı. IŞİD’in kenti kontrol etmesi, diğer iki kanton arasındaki bağı kopartacak ve örgütün Suriye’nin doğusunda kontrol ettiği Rakka vilayetiyle bağlantı kurmasını kolaylaştıracak.
Bir yorum da, IŞİD’in uluslararası koalisyona hala ‘ilerleyebildiğini‘ kanıtlamak için Kobani’yi özellikle kontrol etmek istediği yönünde.
4- Son durum ne?
Kenti üç haftadır kuşatma altında tutan IŞİD, 6 Ekim Pazartesi günü Kobani’nin doğu sınırına iki bayrağını dikti. O günü 7 Ekim’e bağlayan gece, çatışmalar kentin doğu ve güneybatı sınırındaki dış mahallerinde sokak çatışmasına döküldü.
Kobani’nin şu an IŞİD’den tek ‘kaçış’ yolu, sığınmacıların Türkiye’ye gelmek için kullandığı kuzey koridoru.
7 Ekim’i 8 Ekim’e bağlayan geceyse, ABD liderliğindeki uluslararası koalisyonun hava saldırılarını yoğunlaştırması sebebiyle IŞİD’in ilerleyişinin durdurulduğu belirtiliyor.
5- Uluslararası koalisyonun katkısı ne boyutta?
ABD liderliğindeki koalisyon, IŞİD’i Kobani’de ‘çok geç‘ vurmaya başladığı gerekçesiyle eleştiriliyor. Koalisyon son olarak bölgeye gündüz de saldırı düzenlemeye başladı.
IŞİD’in onlarca militanının öldürüldüğü, zırhlı araçlarının imha edildiği belirtilse de, kenti savunan Kürtler saldırıların yetersiz olduğu görüşünde. Kenti savunan Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve silahlı kanadı Halk Savunma Birlikleri (YPG) bu nedenle Batılı ülkelerden silah talep ediyor.
Batı basını da, IŞİD’e savaş ilan eden Obama yönetiminin Kobani’de niçin etkili saldırı düzenlemediğini sorguluyor.
Son olarak, 7 Ekim’i 8 Ekim’e bağlayan gece koalisyonun bombardımanın başından bu yana en yoğun saldırılarını gerçekleştirdiği belirtildi.
Wall Street Journal’a konuşan bir IŞİD komutanı, ABD’nin saldırılarının kendilerine zarar vermediğini, Esad yönetimin hava saldırılarının daha etkili olduğunu savunmuştu.
6- Çatışmaların başından bu yana kayıpların ‘bilançosu’ ne?
Çatışmaların Kobani kent sınırına dayandığı 7 Ekim 2014 itibarıyla, üç haftalık kuşatmada en az 412 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, bu sayıyı sahadaki kaynaklarına dayandırdı; buna kenti savunan Kürt savaşçılar ve IŞİD militanlarının da dahil olduğunu açıkladı. Ancak kuruluşa göre gerçek sayı muhtemelen iki kat daha fazla.
7- AKP hükümetinin pozisyonu ne?
Kobani’deki IŞİD kuşatmasını Şam yönetimiyle ilişkilendiren hükümet, yardım için Beşar Esad’ın devrilmesini açıkça şart koştu. Başbakan Ahmet Davutoğlu, CNN’in deneyimli programcısı Christiane Amanpour’un ”Kobani’ye yardım için ne gerekiyorsa yaparız dediniz. Bu ne anlama geliyor?” şeklindeki ısrarlısorularına yanıtında, yine Esad’a işaret etti:
“Kobani’dekiler bizim kardeşimizdir. Biz Kürt, Türk Arap diye bakmıyoruz. Ancak eğer Kobani’ye müdahale edilecekse, biz de diyoruz ki, Suriye’nin tamamına müdahale edilsin.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da, Gaziantep’te Suriyeli sığınmacılara seslenirken Kobani’nin IŞİD’in eline geçmesinin an meselesi olduğunu söylese de, çözüm olarak uzun vadeli öneriler getirmeyi tercih etti:
”Şu anda Kobani düştü, düşüyor. Üç şey istedik. Bir, uçuşa yasak bölge ilan edilmesi lazım. İki, o bölgeye paralel güvenli bölge ilan edilmesi lazım. Ve eğit donat anlayışıyla Suriye’de ve Irak’ta orada ılımlı muhalif kesimin hem eğitilmesi hem donatılması lazım.”
Hükümet, Kobani’den Türkiye’ye sığınan yaklaşık 200 bin kişinin kabul edildiğini vurguluyor.
8- Türkiye’de muhalefet, Kobani konusunda nerede duruyor?
HDP, Kobani kuşatmasının başından bu yana Türkiye’nin yardım etmemesi ve kentin IŞİD’in eline düşmesi halinde Türkiye içindeki çözüm sürecinin tehlikeye gireceğini vurguluyor. HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) 7 Ekim’deki son toplantısının ardından yapılan açıklamada, ”Kobani’ye destek vermemek, destek vermek isteyenleri de engellemekle çözüm sürecini tehlikeye itiyorsunuz. Kobani’de direnenlerin öz savunma başta olmak üzere her türlü ihtiyacının karşılanması için bir koridor açılmasına imkan verin. Kobani’nin kapılarını açık tutun” çağrısı dile getirildi.
CHP, IŞİD kuşatmasının ilk günlerinde Kobani’ye heyet gönderdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, bu ziyaretin ardından bölge için 12 maddelik bir acil eylem planı önerdi. Ağbaba, bölgeye yönelik ‘ambargo‘nun acilen kaldırılıp yiyecek ve giyecek satışına ve yardımına izin verilmesi çağrısında bulundu; AKP hükümetinin tampon bölge tezini de ”Tampon Bölge planının Suriye rejimine ve Kürtlere karşı düşünüldüğü heyetimiz yönünden tartışmasızdır. Kobani halkı geleceğini kendisinin belirlemelidir” sözleriyle eleştirdi.
Heyet, Kobani izlenimlerini derlediği raporunda da kentten gelen sığınmacılara ilişkin resmi rakamları sorguladı: “Heyetimiz yüz binler değil, bu bölgelerde on binleri dahi görmemiştir. Bu durumda 150 bin kişinin nerede olduğu hükümet açısından bir soru işaretidir.”
MHP ise Kobani’ye yardım edilmesini PKK’ya yardım etmekle eş tutuyor; bir yandan da PYD’nin yardım çağrısına zaten kulak vermeyen AKP’yi sıkıştırıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli, Davutoğlu’nun henüz yerine getirilmeyen ”Kobani için ne gerekiyorsa yaparız” açıklamasına 6 Ekim’de şu tepkiyi gösterdi:“Anlayamadığımız taraf şudur, Bir yandan PKK’ya ‘terör örgütü’ diyenler, öbür yanda Kobani edebiyatını nasıl dillerine dolayabilmektedir? PKK’nın terör örgütü olduğunu kabullenen Erdoğan, yıllardır devam eden rezil pazarlıkları, sözde çözüm ve barış ihanetini nasıl izah edecektir? PKK ‘çözüm süreci bitmiştir’ sözleriyle savaş tehditlerini sıralarken, hala çözüm kurulu oluşturmak, sürecin milli proje olduğunu iddia etmek hangi aklın ürünüdür?’‘
9- Kobani’de yaşananlara tepkiler ne?
IŞİD’in saldırılarını artırmasından bu yana, Türkiye sınırında Kobani’yle dayanışma için düzenlenen eylemler polis, asker ve jandarmanın gaz ve tazyikli sulu müdahalelerine maruz kaldı. Türkiye çapından giden yüzlerce kişinin destek verdiği insan zinciri ve sınır nöbetine yönelik bu saldırılar dünya medyasında manşetlere taşındı.
Örgütün saldırılarının YPG’yle sokak savaşına dökülmesinin ardından, eylemler Türkiye çapına ve dünyaya yayıldı. 7 Ekim’i 8 Ekim’e bağlayan geceyse, Türkiye’de en az 12 kişi öldürüldü. Diyarbakır’da 8, Siirt’te 2, Batman’da 1 kişi, Muş’ta 1 kişi hayatını kaybetti. Altı ilin bir dizi mahallesinde sokağa çıkma yasağı var.
Dünya çapındaysa, Hollanda, Belçika ve Britanya’da da geniş katılımlı eylemlerle Kobani’ye yardım çağrısı yapıldı. (Alintidir.)