17 Aralik 2013'te baslayan ve boyutlari 87 milyar euroyu asan yolsuzluk ve rusvet operasyonu herkesin malumu. Bu operasyonda adi gecen Icisleri Bakan'i Muammer Guler, Ekonomi Bakani Zafer Caglayan ve Cevre ve Sehircilik Bakani Erdogan Bayraktar 25 Aralik itibariyle istifa ettiler. Buraya kadar her sey "dis mihraklardan" bakan bir cift goz icin normal gibi gorunuyor. Bu bakanlarin istifa aciklamalari ise söyle:
Çağlayan, "17 Aralık tarihi itibariyle gerçekleştirilen operasyonun, hükümetimize, partimize ve ülkemize karşı kirli bir tezgah olduğu çok açık bir şekilde ortadadır. Yakın çalışma arkadaşlarımın ve evladımın da dahil edildiği bu çirkin oyunu bozmak ve gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamak için Ekonomi Bakanlığı görevimden ayrılmış bulunmaktayım" ifadesini kullandı.
Saat 8:30'daki bu istifanin ardindan saat 9'da Bakan Guler yine Caglayan gibi aciklamalarini Anadolu Ajansi araciligiyla yapti.
İçişleri Bakanı Güler, 17 Aralık'ta İstanbul'da gerçekleşen operasyonu "Hükümetimize, partimize, ve ülkemize karşı düzenlenen kirli bir tezgahtır" ifadeleriyle değerlendirerek, "Oğlumun dahil edildiği bu çirkin oyunu bozmak ve gerçeklerin daha açık şekilde ortaya çıkmasına imkan sağlamak için bakanlık görevinden affımı Sayın Başbakanımıza aynı gün şifaen arz etmiştim. Söz konusu istifa talebimi 25 Aralık 2013 günü yazılı olarak Başbakanlık makamına sunmuş bulunuyorum" ifadesini kullandı.
Herkes Erdogan Bayraktar'dan da bu karbon kagidiyla yazilmis kadar birbirine benzeyen aciklamalar bekliyordu.
Bakan Bayraktar, saat 13.40'da, bir televizyonun canlı yayınına telefonla bağlandı. Başbakanlık'tan kendisine gönderilen, diğer iki bakanın istifa metinlerine hiç benzemeyen bir açıklama yaparak, hem milletvekilliğinden, hem de bakanlıktan istifa etti. Bayraktar açıklamasında, kendisine bir istifa metni ile bir deklarasyon gönderildiğini söyledi, ancak buna bağlı kalmayacagini acikladi.
''Ben müsaadenizle basın açıklaması şeklinde çok kısa ifadelerde bulunmak istiyorum. 17 Aralık tarihinde yapılan operasyon dosyasında şahsımı rencide edecek veya izah edemeyeceğim hiçbir husus yok. Ancak Sayın Başbakan'ın istediği Bakanla çalışmak veya istediği bakanı görevden almak en tabi hakkıdır ve yetkisidir. Fakat 'rüşvet ve yolsuzluk ifadelerinin bulunduğu bir operasyon sebebiyle istifa ediniz ve beni rahatlatacak deklarasyonu yayınlayınız' şeklinde tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum. Etmiyorum çünkü, soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan'ın talimatıyla yapıldı. Bu minval üzere bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ettiğimi açıklıyorum. Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için sayın Başbakan'ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı ifade ediyor, yüce milletime saygılar sunuyorum.''
Ben lafi egip bukmeyi ne seven ne de becerebilen bir insanim. Onur Japonya da ispatlanmadigi halde adi karistigi icin birakin istifa etmeyi, tasvip etmesem de, kendini öldüren insanda olur, onur Almanya'da bir gazete yayinini 1 hafta geciktirmek istedigi icin ve aldigi borcu söylemedigi icin istifa edende olur, Letonya'da cati cöktügü icin istifa eden basbakanda olur, onur Uruguay'da maasinin buyuk bir bolumunu bagislayan devlet baskaninda olur.
Onur bu ulkede soguktan 40 gunluk bebekler donarken, eve ekmek goturemedigi icin anneler intihar ederken, gaziler evlerine otobusle yollanirken, ölen bebekler ailelerine koliyle verilirken, ulkede insanlar su: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25412407.asp sartlarda yasarken, 87 milyar euro yolsuzluga adi karisip istifa edende olmaz. Sen ulkeyi soy, dogmamis yetimin hakkini ye, ondan sonra dis mihraklar. Cikin biriniz de yapmadik deyin. Yalan deyin. Iftira deyin. Hukukun ustunlugune inaniyoruz gercekler ortaya cikacak deyin. Adamin evinden ayakkabi kutularina saklanmis 4.5 milyon dolar cikiyor, aymazca imam hatip parasi diyor. Hadi oradan. Egitime verilen paralarin vergiden dusuruldugunu bilmeyen mallar yer bu din soslu, hamasetten gecilmeyen laflarinizi.
Yolsuzluk yaptiniz mi? Dis mihraklar. Yolsuzluk? Ulkemizin buyumesini istemeyenler. Yolsuzluk? Cehape zihniyeti. Yolsuzluk? Turbanli bacilarim artik universiteye girebilecek. Yolsuzluk? Tüp, ekmek kuyruklarinda bekledigimiz gunleri iyi biliriz. Bakan Erdogan'in da soyledigi gibi bu isin basi Tayyip Erdogandir ama istifayla kurtulamayacak malesef. Yuce divanda yargilanacak. Ne diyordu vakti zamaninda Erdogan:
"Hirsizlik babadan ogula gecer." Yediniz yediniz bitiremediniz be memleketi. Bakansin, istedigin en iyi arabaya binersin, en iyi evde oturursun, ne istersen iki dudagindan cikacak lafa bakar. Gozunuzu toprak doyursun. Ne bu para hirsi. Ne istiyorsunuz daha?
Muharrem Ince'nin dedigi gibi "Bu ülkede naylon çadırda yatan çocuklar var. Evladının mezarına kıvrılıp yatan babalar var. Evlat acısına dayanamayıp ölen analar var. Sokaklarda sopalarla dövülerek öldürülen, gözleri çıkarılan gençler var. Bu ülkede, kendi ülkesinin gençlerine vicdanlı davranmayıp; başka ülkelerin gençlerine çıkar gözyaşı döken başbakan var. Canım seramikler deyip; canım çocuklar diyemeyen bir başbakanımız var.
Sizin üzerinizde ah var ah! Beddua var sizin üzerinizde.
Sizin üzerinizde, açlıktan ölen Kübra bebeğin ahı var!
Ataması yapılmayan öğretmenlerin ahı var!
Uludere'de bombalanan çocukların ahı var!
Ergenekon'un kasası dediniz, cenazesini belediye kaldırdı, Kuddusi Okkır'ın ahı var.
Onuru için intihar eden Yarbay Ali Tatar'ın ahı var!
Türkan Saylan'ın ahı var!
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Genel Sekreterinin ahı var!
Bu ülkeyi kuran, iki ayyaş dediğiniz Atatürk'ün; İsmet İnönü'nün ahı var!
Eskişehir'de sokak ortasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın; Abdullah Cömert'in ahı var!
Kuruttuğunuz derelerin intikamı var!
Kestiğiniz ağaçların; yuvalarını bozduğunuz kuşların ahı var!
HES'lere karşı direndiği için yargılanan Leyla'nın ahı var! "
Siz iki cihanda da lekelisiniz. Tayyip Erdogan dindar nesil yetistirecegiz diyordu. Evinde, ayakkabi kutusunda 4.5 milyon dolar cikan Suleyman Aslan Corum Imam Hatip Mezunu. Bu mudur sizin allah korkunuz, bu mudur kul hakkindan anladiginiz? Bir istifayla bundan kurtulamazsiniz. Yine Erdogan Bayraktar bir nebze onurluymus da milletvekilliginden de istifa etti. Zaten aralarinda bir tek onun oglu serbest birakilmisti.
Bu millet ne yiyiciler ne rusvetciler gordu, verdiysem ben verdim diyen Demirelleri gordu, benim memurum isini bilir diyen Ozallari gordu, Iski'yi goturen Ergun Goknelleri gordu, mal varligi dunyalari asan Cillerleri gordu. Ama hic biri cikip da dis mihraklar demedi. Sorusturma baslayinca 104 rutbeli polisi gorevden almadi. Polisler operasyon yapmadan ust makamina bilgi verir yasasini bir gecede cikarmadi. Madem dis gucler icisleri bakaninin oglunun yatak odasina para ve para sayma makinasi koyabiliyor birakip gidelim o zaman. Bizim istihbaratimiz, ordumuz, polisimiz niye var?
Basbakan devlet icinde devlet olmuslar diyor cemaat icin. Ondan bir kac hafta once cemaat ne istediyse verdik diyen yine kendisi. Inlerine girecegiz dedigi cemaat kadrolanip, palazlanirken avuclarini ovusturan kendisi, polis gezicilere saldirirken destan yaziyor, bakanin oglunun evini arayinca terbiyesizlik yapiyor diyen yine kendisi. Anayasayi emanet ettigimiz Burhan Kuzu cikiyor, 11 yildir neden cikarmadiniz diyerek adeta itirafta bulunuyor. Isin kotu tarafi cemaatle takismasalar bunlar ortaya cikmayacak.
Ben bu satirlari yazarken yani 25 aralik itibariyle ikinci bir operasyon dalgasi yapildi. TCDD genel muduru, basbakan Erdogan'in oglu Bilal Erdogan'in oglunun da dahil onlarca kisi icin gözalti karari cikarildi. Ama savcilar operasyon yapacak polis bulamiyor.
AKP'nin gorevlerini degistirdigi genel müdür, genel müdür yardimcilarinin operasyonun yapilmasini bizzat engelledigi belirtiliyor. Operasyonun yapilacagini haber verdigi icin Istanbul Valisi, Istanbul Emniyet Muduru ve yeni mali sube muduru hakkinda sorusturma baslatildigi soyleniyor. Polisin yaptigi acikca anayasa ihlali olmakla birlikte anca muz cumhuriyetlerinde gorulecek bir uygulama. Suclari karartmak icin zaman kazandirmalari da ayri mesele. Tabi isin bir de Bilal Erdogan'i iceren bolumu var. Ahmet Sik'in twitter hesabindan yaptigi aciklamalara gore:
1-Etilerin tek boş arazisi olan Etiler Polis Okulu arazisinin piyasa değerinin 1 Milyar Doların üzerinde olduğu değerlendirilmiştir.
2-Ancak Bilal ERDOĞAN’ın gizli ortakları arasında yer aldığı Bosphorus şirketine ihalesiz satış bedeli 460 milyon dolar olarak tespit edildi.
3-Devletin, yaklaşık 600 milyon dolar zarara uğratıldığı belirlendi.Arazinin üzerine yapılacak konut ile zarar birkaç milyar dolar edecek.
4-Turkuaz Medya Grubunun elinde bulunan yazılı ve görsel medya organlarının satın alınması için, Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla,+++
5-Binali Yıldırım’ın koordinesiyle Mehmet CENGİZ, Celal KOLOĞLU, İbrahim ÇEÇEN, Adnan ÇEBİ, Hayrettin ÖZALTIN, Muzaffer NASIROĞLU+++
6-ve Abdullah TİVNİKLİ’den 100’er Milyon Dolar para toplandığı tespit edildi. Toplam 550 Milyon Dolara bu satış gerçekleşmiş oldu+++
7-Özelleştirilmesi planlanan 14 termik santralin, Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla özelleştirme kapsamından çıkarıldığı ve+++
8-ve yenilenmesi için oğlu Bilal Erdoğan’ın gizli ortağı olduğu Bosphorus 360 Şirketine ihale edilmeye çalışıldığı belirlendi.+++
9-Bosphorus 360 Şirketinin aracılık yapması için Başbakanın talimatıyla bizzat Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın devreye girdiği tespit edildi.
10-YASİN EL KADI isimli şahsın, Türkiye’de Albaraka TüRK ve BİM mağazalarının gizli ortağı olduğu tespit edilmiştir+++
11-Yasin El Kadı’nın, arandığı dönemde Başbakanlık inisiyatifiyle Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası yaptırımlara aykırı olarak+++
12-Türkiye’ye defalarca geldiği belirlendi. RTE ve oğlu B.Erdoğan ile gizli ticari ortaklık içerisinde şirketler kurarak faaliyet gösterdiği
Görüldügü gibi balik bastan kokmus. Isin icinde olmayan neredeyse kimse yok. Artik Erdogan Bayraktar'in da dedigi gibi dis mihraktan baska bir sey demeyen Tayyip Erdogan'in yarindan tezi yok istifa etmesi lazim ve daha sonra da iddialar dogruysa yüce divanda yargilanmasi gerekir. Bu günler insallah cok uzak degil.
Son söz AKP secmenlerine. Bugune kadar AKP'ye umut baglamis olabilirsiniz, bazi hatta bütün yaptiklarindan simdiye kadar hosnut olmus olabilirsiniz, dini olarak, karakter olarak bir veya bircok ismini kendinize yakin bulmus olabilirsiniz, alternatifsizlikten, istikrar istediginizden oy vermis de olabilirsiniz bunlarin hepsine saygi duyarim. Ama butun bu olanlardan sonra hala oy verirseniz pencereleri naylonla kapli evde acliktan donarak ölen bebegin vebali yakanizi birakmaz.