27 Şubat 2014 Perşembe

HIRSIZLIK VAR, hırsızlık var!!!

Ali Avci desem belki hic birinizin zihninde bir cagrisim yapmayacaktir. Baklava calan cocuk dersem iste o zaman herkesin zihnine kazinmis cocuk akliniza gelecektir. Ali Avci, 12 yasindayken, 10 Ağustos 1997'de arkadaşları Metin Subaşı, Ali Keklik ve Levent Hamurcu ile bir baklavacıdan baklava ve fıstık çaldıkları gerekçesiyle yargılanmış, zanlılardan Ali Keklik'in yaşı olay tarihinde 18'den büyük olduğu için 9 yıl, diğerleri ise 6'şar yıl ağır hapis cezasına çarptırılmıştı. 4 arkadaş Rahşan Affı olarak bilinen Şartla Salıverme Yasası'ndan yararlanarak 19 ay hapis yattıktan sonra serbest kalmıştı.

Peki ya Sinan Y. ismini kaciniz hatirliyor? Hatirlayamadiniz mi? İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İstanbul Ulaşım A.Ş.’de güvenlik görevlisi olarak çalışan Sinan Y.’nin başı jetonu olmayan, nerden alacağını bilmeyen vatandaşlara yardım ettiği için derde girdi. Zor durumda kalan vatandaşları parasını ödemesi şartıyla kendi kartıyla turnikeden geçirip şirketi 4.90 TL zarara uğrattığı gerekçesiyle hakkında dava açılan Sinan Y.’nin 7 yıl hapsi istendi. Devleti 4.9 tl zarara ugrattigi gerekcesiyle,  hakkinda TCK’nın 155/2. maddesi uyarınca “güveni kötüye kullanmak” suçundan 7 yil hapis cezasi istendi.

Recep Tayyip Erdogan. Belkide Turkiye'nin su andaki en taninir ismi. 15 Mart 2003'den bu yana yani takribi tam 11 yildir bu ulkenin Basbakani. Kimine gore dunya lideri, kimine gore din ulemasi, kimine gore uzun adam, kimine gore kimsesizlerin kimsesi, kimilerine gore ise bascalan, bas diktator, bas provakator. Turkiye'nin bazi insanlar tarafindan en cok sevilen, bazilari tarafindansa en  nefret edilen insani. Bu bile ayristiriciligin, ya bizdensin ya degilciliginin, 11 yilda hic bir kez herkesi kucaklayamadiginin en somut ornegi. 

17 Aralik'tan itibaren cok baska bir suclamayla karsi karsiya Erdogan. Yolsuzluk ve hirsizlik. Once bakan cocuklari ve kendi cocuguyla baslayan bu operasyona polis ve savcilarin yerini degistirerek cevap verdi Erdogan; bu bile aslinda itiraf niteligindeydi. Daha sonra Erdogan Bayraktar cikti ben Basbakan'in dediklerini yaptim dedi bu da bir diger itirafti. Bu sefer sonuna lobi ekledigi yeni kelime turemeleriyle cikti Erdogan. Faiz lobisi dedi, porno lobisi dedi, robot lobisi dedi. Daha sonra lobilerin onunu alamaz olduk.  Yahudi lobisi, borsa lobisi, sermaye lobisi, medya lobisi, aydınlıktan gözleri kamaşan kan lobisi, karanlığı özleyenler lobisi, kaybedenler lobisi, huzurdan barıştan rahatsız olanlar lobisi, içki lobisi, patates lobisi, kuru fasulye lobisi, vaiz lobisi, milletten yüz bulamayanlar lobisi, ananas lobisi, savaş lobisi, terör lobisi, kaos lobisi... 

Ona caldin mi diye sordular, o polis bakanin cocugunun evinde lahmacun yiyor boyle sey olmaz kardesim dedi. Ona rusvet aldin mi dediler, o paralel devletin inine girecegiz dedi. Ona yetimin hakkini yedin mi dediler, o guclenen Turkiye'yi cekemiyorlar siz cok iyi biliyorsunuz kardeslerim bu cehape zamaninda tup kuyruklarina giriyorduk dedi. Yani surekli inkar etti ve baska telden caldi. 

Tarihler 24 Subat 2014'u gosterdiginde baska bir kayit yayinlandi internette. Tayyip Erdoganla Bilal Erdogan arasinda gectigi soylenen bir kayit. Burada Tayyip Erdogan ogluna evdekileri sifirlamasini salik veriyordu. Kavramasinda ciddi sikintilar oldugu anlasilan Harvard mezunu(!) Bilal Erdogan ise evde ne olacagini, sadece babasina ait paralar oldugunu ve enistesi, amcasi ve abisiyle bunlari sifirlayacaklarini soyluyordu. Icine bir turlu sinmeyen Tayyip Erdogan, birkac kez daha arayip islemin bitip bitmedigini, tamamini sifirladiklarindan emin olmalarini soylerken ogluna olan guvenini gosterir nitelikte surekli kizinin ismini zikrediyor isi ona paslamasini soyluyordu. Neredeyse bir gun suren hummali calismadan sonra bile evde hala 30 milyon euro kaliyor ve kalan parayla Sehrazad'ta ev almayi bile dusunuyorlardi. Tayyip Erdogan'in Alo Fatih hatti ve muhalefete uyguladigi ambargo kayitlarindan birkac gun sonrasina gelen bu kayitlar icin Tayyip Erdogan bu sefer de montaj lobisi ifadesini kullaniyordu. Ayni tarzda bir kayiti da kendilerinin aciklayacagindan bahsediyordu. Cicegi burnunda, hissi kablel vukusu ust duzey Bilim, Sanayi ve Teknoloji bakani kriptolu telefonlari dinledigini dusundugu Tubitak'in, baskan yardimcisinin gorevine son verdigini acikladigi basin aciklamasinda bunun analize gerek olmayacak kadar acik bir montaj oldugunu soyluyordu(!). Ses muhendisi Kivanc Kitapci'nin sayfasinda bunun montaj olmadigini acikca anlatmasina (http://kivanckitapci.wordpress.com/2014/02/25/tayyip-erdogan-bilal-erdogan-telefon-gorusmesi-analizi/), ulkenin en onemli aranjorlerinden Atilla Ozdemiroglu'nun bunun montaj olmasinin mumkun olmadigi sozlerine; AKP'li Mehmet Metiner sirket adinin muhim olmadigi Amerika'ya kayitlari teste gonderdikleri seklinde cevap veriyordu. Daha sonra AKP'ye yakin medya kuruluslari Amerika'daki bir sirketin adini verip kayitlarin montaj oldugunu soylemesine Amerikali sirket jet hiziyla boyle bir rapor gondermedigi seklinde cevap veriyordu. 

Basbakan montajda montaj diye tutturadursun, tarihler 26 Subat'i gosterdiginde ise yine Tayyip Erdoganla Bilal Erdogan arasinda gectigi soylenen bir kayitta Tayyip Erdogan'in agzindan bir isadamindan nasil rusvet istendigi, neden o zatin digerleri kadar para vermedigi, niye sozunu tutmadigi, 10 milyon dolarin cok az oldugu ve kesinlikle kabul edilmemesi gerektigi ve o isadaminin nasilsa kucaga dusecegine yonelik sozler cikiyordu. Bu noktada montajla ilgili birkac hususa deginmek isterim.

Simdi Bilal'e anlatir gibi anlatiyorum. Montaj demek hali hazirda elinde bulunan verileri istedigin sekilde birlestirmek demektir. Yani en kaba tabirle montajladigi iddia edilenlerin elinde Tayyip Erdogan'a ait kucaga oturtmak, paralari sifirlamak, digerleri nasil veriyorsa onlar da versin, ya da Bilal Erdogan'a ait senin paralarin var baba baska ne olacak, Sumeyye de simdi geldi, biz Beratla konustuk Mustafa amcaya verelim dedik paralari, 10 toplayabilmisler ancak vs. gibi laflarin oldugu kayitlar olmasi lazim. Gelin en basit soruyu soralim. Bir Basbakan nasilsa kucagimiza oturacaklar der mi derse nerede ne icin der? Sakin alma digerleri gibi versinleri hangi grup toplantisinda soylemis olabilir? Zaten dinlemelerin yayinlanmasinin yasal oldugunu kimse soylemiyor ama bu soylenenlerin gercekligini, yetimin hakkinin calindigi gercegini degistirmiyor. 

Ben de Hidayet Tuksal gibi soruyorum sizlere: Rüşveti, yalancılığı, irtikâbı, hîleyi yasakladığına inandığım bir dinin mensubu olarak, yine aynı dinin mensubu olan birilerinin bunları nasıl yapabildiğini soruyorum? Ben bazen karistirip 10 TL'ye 10 milyon derken, 10 milyon dolara 10 diyenlerin, begenmeyenlerin akibeti ne olacak soruyorum? 12 yasindaki cocuk yarim kilo baklava icin 6 yil yatarken, beriki 2-3 kart basmadi diye hakkinda 7 yil dava acilirken otekinin milyar dolarlar goturup bunlar montaj deyip isin icinden siyrilmasi, aymazca hala baskalarini suclamasi kanima dokunuyor. Bu adaletsizligin, bu esitsizligin, bu rantin, bu hirsizligin bir sonu yok mudur? Milyar dolar calanlarin cezasi olmayacak mi? Siz de onlara destek mi olacaksiniz? Utanmadan, vicdaniniz sizlamadan cikip yeniden AKP'ye oy mu vereceksiniz? Yurekleriniz sizlamayacak mi? Yastiga basinizi nasil koyacaksiniz? 

En'âm suresinin 25. ayetinde Allahu Teala soyle buyurmus: "Onlardan seni duyanlar vardır. onlar, hangi 'apaçık-belgeyi-mucizeyi' görseler, yine ona inanmazlar. öyle ki, o inkâr etmekte olanlar, sana geldiklerinde, seninle tartışmaya/çekişmeye girerek: "bu, öncekilerin uydurma masallarından başka bir şey değildir" derler." Ne olur siz onlardan olmayin. Yarin cocuklariniza, torunlariniza veremeyeceginiz hesabiniz olmasin.

En derin saygilarimla,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder